Ders Çalışmaya Odaklanmanın 7 Etkili Yolu

Share on facebook
Share on twitter
Share on pinterest
Share on whatsapp

Sevgili Bil-Fen’li öğrencilerimiz;
Hepimiz hiç olmadık zamanlarda karşımıza çıkan dikkat dağıtıcı unsurlarla mücadele
etmek zorunda kalıyoruz. Şimdi bir düşünün: Masanızda oturuyorsunuz, dikkatlice ders
çalışıyorsunuz derken alakasız düşünceler pat diye kurcalamaya başlıyor aklınızı! Okulda
yaklaşan sınav haftası, geçen hafta izlediğiniz o komik film ya da yakın zamanda
yapacağınız ve gerilmenize sebep olan bir sunum mesela… Belki de siz kendinizi
çalışmaya kaptırmış durumdasınız ama kardeşiniz, arkadaşlarınız veya aile diğer üyeleri
çalışma alanınıza zamanlı zamansız giriveriyor ve dikkatiniz dağılıyor.
Yukarıda da bahsedildiği gibi içsel ve dışsal dikkat dağıtıcı unsurlar odağımızı
kaybetmemize neden olur. Ancak konsantrasyon becerilerinizi güçlendirerek bu
rahatsız edici güçlere karşı kendinizi koruyabilirsiniz.
Sevgili arkadaşlar; aşağıda ana hatlarıyla açıklanan teknikler, ders çalışırken en üst
düzeyde odaklanmanıza ve dikkatiniz dağıldığında odağınızı geri kazanmanıza yardımcı
olacaktır.
Teknolojik cihazları kapatın
Cep telefonunuz açıkken – titreşim moduna ayarlanmış olsa bile – ders çalışmak iyi bir
fikir değildir. Çünkü mesaj geldiği an ekrana kesin bakacaksınız, hepimiz biliriz ki
bildirimler fazla çekicidir! Cihazlarınızı tamamen kapatarak ve hatta onları başka
bir odaya koyarak bu çekiciliğe yenik düşme ihtimalinizi sıfırlayın. Daha etkili bir tedbire
mi ihtiyacınız var? Çalışırken telefonunuzu arkadaşınıza ya da bir aile üyesine verin.
Aynı şey bilgisayarınız ve tabletiniz için de geçerli, tabii çalışmak için bunları
kullanmıyorsanız. Eğer kullanıyorsanız, çalışmaya başlamadan önce dikkatinizi
dağıtabilecek tüm uygulamaları ve bildirimleri kapattığınızdan emin olun. Arkadaşlarınıza
ve ailenize “ders çalışma moduna” girdiğinizi söyleyin, böylece acil bir durum olmadığı
sürece sizinle iletişime geçmemeleri gerektiğini bilsinler.
Çalışma ortamınızı iyi seçin
Arkadaşlarınız çok iyi birer ders çalışma partneri değilse, tek başınıza çalışın. Odanızın
kapısına, evdekilere içeri girmemeleri uyarısını yapan bir yazı asın. Eğer ev ortamınız
dikkatinizi dağıtıyorsa çalışma malzemelerinizi toplayıp evin dışında rahat bir çalışma
alanına gidin.
Evde çalışıyorsanız en az karışıklığa sahip sessiz bir oda seçin. Arka plandaki sesler
sizi rahatsız ediyorsa, gürültü önleyici kulaklık takın ve çalışmaya uygun parçalardan
oluşan bir çalma listesi (tercihen enstrümantal) açın. Kitaplarınızı açmadan önce mümkün
olan en uygun çalışma ortamını oluşturun, böylece değişiklikler yapmak için çalışmanıza
ara vermek durumunda kalmazsınız.
Fiziksel ihtiyaçlarınızla ilgili önceden tedbir alın
Dikkatle ders çalışmak bol bol susayacağınız anlamına gelir. Kitaplarınızı
açmadan önce içecek bir şeyler alın. Çalışırken enerji veren atıştırmalıklara ihtiyaç
duyabilirsiniz, bu yüzden masanızda biraz “beyin gıdası” da bulundurmayı ihmal
etmeyin. Tuvaleti kullanın, rahat kıyafetler giyin (ama fazla rahat olmasın) ve oda
sıcaklığını size en iyi uyacak şekilde ayarlayın. Ders çalışmaya başlamadan önce ortamınızı fiziksel
ihtiyaçlarınıza göre düzenlerseniz, sandalyenizden kalkma ve kazanmak için çok çaba sarf ettiğiniz
konsantrasyonunuzu kaybetme ihtimaliniz de azalır.
Beyninizin en etkin olduğu saatlerde çalışın
En zorlayıcı çalışma seanslarınızı, en enerjik ve odaklanmış hissetmeyi beklediğiniz
yüksek enerjili dönemlerinizde gerçekleştirin. Eğer sabahları çalışmayı seven biriyseniz,
mümkün olduğu kadar erken saatlerde başlamalısınız çalışmalarınıza. Ancak tam bir
“gece kuşuysanız”, çalışmak için akşam saatlerini seçin. Tabii uyku saatini de ayarlarken
yarın okul olduğunu unutmayın. Günün hangi saatlerinin size uygun olduğundan emin
değilseniz, en başarılı ders çalışma deneyimlerinizi göz önüne getirin. Günün hangi
zamanında gerçekleşti bunlar? Beyniniz genel olarak hangi aralıklarda en etkili
hissediyor? Bu aralıklardaki çalışma seanslarınızı not edin ve bunlara bağlı kalın.
Kafanızdaki endişe verici soruları cevaplayın
Bazen de dikkat dağıtıcı unsurlar dışarıdan gelmez; bizi içten fethederler! Belirli bir sorun
hakkında endişeleniyorsanız – “Acaba sınavda kaç net yapacağım? veya “Ya bu sınavdan
kalırsam?” gibi – odaklanma konusunda epey zorlanabilirsiniz.
Neyse ki, bunun bir çaresi var. Biraz saçma gelebilir ama içinizdeki o
soruları yanıtlamak aklınızı olması gereken yere geri götürmenize yardımcı olabilir.
Kaygılanmaya başladığınızda sizi bu duruma sokan ana soruyu belirleyin ve basit
ve mantıklı bir şekilde cevaplayın bu soruyu. Örneğin:
 “Acaba sınavda kaç net yapacağım?” Cevap: “Planlı çalışmaya devam edersem
hedefime ulaşabileceğim neti çıkarabilirim.’’
 “Bu konuyu neden anlayamıyorum?” Cevap: “Olması gerektiği gibi çalışıyorum, bu
yüzden bu konuyu kısa sürede kavrayacağımdan eminim. Ama hafta sonuna kadar
çözememiş olursam, ek yardım almak için öğretmenime danışacağım.”
Hatta, bu soruları ve cevapları kağıda yazabilir, katlayıp bir kenara koyabilir ve daha
sonra inceleyebilirsiniz. Buradaki amaç endişenizi görmek, onun varlığını kabul
etmek (bunun için kendinizi yargılamayın sakın!) ve ardından dikkatinizi tekrar
önünüzdeki işe vermek.
Hareket edin
Bazı insanlar sürekli fiziksel olarak bir şeyler yapma ihtiyacı duyarlar. Sabırsız ve enerjik
hissedebilir ve sakin ortamlarda odaklanma konusunda sıkıntı çekebilirler. Tanıdık geldi
mi? O zaman muhtemelen kinestetik öğrenme stiline sahipsiniz, yani vücudunuz da
beyninizle birlikte meşgul olduğu takdirde en iyi öğreniyorsunuz. Şu teknikleri kullanarak
çalışma seanslarınız sırasındaki odağınızı geliştirebilirsiniz:
1. Kalem: Okurken kelimelerin altını çizin. Test çözerken yanlış cevaplara çarpı
işareti koyun. Sadece elinizi kullanmanız bile hareket etme ihtiyacınızı gidermenize
yardımcı olabilir. Eğer olmuyorsa, bir sonraki maddeyi uygulayın.
2. Lastik bant: Bantı gerin. Kaleminizin etrafına dolayın. Soruları cevaplarken bantla
oynayın. Hala geçmedi mi?
3. Top: Soruyu oturarak okuyun, ayağa kalkın, cevabı düşünürken topu sektirin.
Yine de odaklanamıyor musunuz?
4. Zıplayın: Oturun ve soruyu okuyun, ayağa kalkın ve on defa zıplayın. Yine oturun
ve soruyu cevaplayın.
Olumsuz düşünceleri yeniden şekillendirin
Olumsuz düşünceler ders çalışmayı imkansız hale getirir. Kendinizi sık sık yolunuza taş
koyan düşüncelere kaptırıyorsanız, bunları daha olumlu ifadelere dönüştürmeye çalışın:

 Olumsuz: “Bu konu benim için çok zor, öğrenemeyeceğim.”
 Olumlu: “Bu konu zor olsa da hallederim.”
 Olumsuz: “Bu dersten nefret ediyorum. Buna çalışmak çok sıkıcı.”
 Olumlu: “En sevdiğim ders sayılmaz, ama başarılı olmak için bu konulara da
çalışmak istiyorum.”
 Olumsuz: “Ders çalışamıyorum. Dikkatim çok kolay dağılıyor.”
 Olumlu: “Odağımı kaybettiğimin farkındayım, ama yeniden deneyeceğim.”
Bir dahaki sefere olumsuz bir düşünce beyninizi ele geçirdiğinde, onu kabul edin ve
olumlu bir ifadeye dönüştürmeye çalışın. Zaman geçtikçe, ders çalışmak bir yük
olmaktan çıkıp hedeflerinize ulaşma yolunda kasten yaptığınız bir seçim halini alacak. Bu
bilinçli yaklaşım daha güçlü ve motive hissetmenizi sağlayacak ve dolayısıyla odağınızı da
artıracaktır.

İlginizi Çekebilecek Diğer Konular
Kurumsal gelişme ve etkinliklerden haberdar olmak için eposta listemize katılın.